“Bakterinin Yemediği Şeyi Neden Ben Yiyorum?”: Gıdaya Dohrnova Turrina’dan Bütünsel Bir Bakış

 

“Bakterinin Yemediği Şeyi Neden Ben Yiyorum?”: Gıdaya Dohrnova Turrina’dan Bütünsel Bir Bakış

Günlük hayatın temposunda çoğu zaman elimiz, farkında olmadan bir bisküviye ya da hazır bir içeceğe uzanıyor. Etiketini okumadan, içeriğini bilmeden…
Ama bir soru var ki zihnimden çıkmıyor:
Bakteri bir canlı. Ve o da bir sistem içinde yaratılmış. Eğer bir bakteri bir gıdayı yemiyorsa, neden ben yiyorum?

Bu, sadece bir retorik soru değil; aslında gıda sistemini kökten sorgulayan bir çağrıdır.
Çünkü doğanın en basit canlısı olan bakteriler bile, bazı gıdalara “hayır” diyor. Onlar bozulanı, yaşayanı tercih ederken, biz raf ömrü 3 yıl olan “ölü” paketleri tüketiyoruz.

Gıdanın Bozulması Kötü Değil, Doğaldır

Bir gıdanın bozulabilir olması aslında onun doğallığının işaretidir. Yoğurdun ekşimesi, ekmeğin küflenmesi, meyvenin yumuşaması... Bunlar yaşamın döngüsüdür.
Ama bugün tükettiğimiz çoğu ürün, doğaya karşı değil, doğaya rağmen tasarlanmış gibi.
Plastik ambalajlarda sonsuza dek kalabilecekmiş gibi duran kekler, bisküviler, aromalı içecekler… Bozulmazlar çünkü yaşamazlar.

Gıda Tercihleri Üzerinden 10R Prensiplerini Yeniden Düşünmek

Dohrnova Turrina olarak benimsediğimiz 10R ilkeleri, sadece tüketimi değil, tüketim felsefesini dönüştürmek içindir. Bu ilkelerle yeme alışkanlıklarımızı sorguladığımızda neler görürüz, birlikte bakalım:

10R İlkesiYiyeceklerde Uygulama Örneği
1. Reddetİçeriği belirsiz, katkı dolu paketli ürünleri reddet. Tatlı isteğini hurma, keçiboynuzu, bal gibi doğal kaynaklarla karşıla.
2. AzaltHaftalık cips, gazlı içecek, çikolata gibi işlenmiş gıda tüketimini kademeli olarak azalt.
3. Yeniden KullanCam kavanozları sakla, yeniden kullan. Tabağındaki artıkları ertesi gün yaratıcı tariflerde değerlendir.
4. OnarVücudunun iç sistemini onaracak fermente gıdalara yer aç: ev yoğurdu, turşu, sirke, kefir…
5. Yeniden ÜretMutfak atıklarını komposta çevir. Çürümek, çöp değil dönüşümdür.
6. Geri DönüştürAmbalajları geri dönüştür, ama önce: neden bu kadar ambalajlı ürün alıyorum, sor.
7. Yeniden DüşünGıdayı sadece karın doyurmak için mi tüketiyorum? Ne zaman, neden, nasıl yiyorum?
8. Sorumlu OlTüketici değil, canlı ol. Nereden geldiğini bilmediğin hiçbir şeyi sofrana koyma.
9. Rejeneratif OlHem toprağı hem bağırsak floranı onaran gerçek gıdalar tüket. Rejeneratif tarım ürünlerini tercih et.
10. Yeniden TasarlaHaftalık yemek planını yeniden oluştur. Pazar alışverişini doğaya göre yap: mevsime ve yere uygun ürünler al.

Hayatın İçinden Somut Örnekler

  • Marketteki yoğurt 1 ay bozulmadan duruyorsa, bu bir başarı değil, bir alarmdır.

  • Paketli kekin içerik listesi 10 maddeden fazlaysa, bu bir gıda değil, bir formüldür.

  • Çocukların beslenme çantası katkı dolu atıştırmalıklarla doluysa, geleceğe bir değil, bin bedel ödenir.

Peki Ne Yapabiliriz?

  1. Etiket okuyun. “Aroma verici”, “stabilizatör”, “emülgatör” gibi kelimeler varsa, düşünün: bu doğada var mı?

  2. Yerel üreticileri destekleyin. Market zincirleri yerine semt pazarı, komşu çiftçi, topluluk destekli tarım modelleri...

  3. Evde üretin. Yoğurt, ekmek, turşu, sos… Çok zaman almaz, sadece niyet ister.

  4. Bozulmaktan korkmayın. Doğal olan, yaşar ve ölür. Gıda da canlıdır.

Son Söz: Gıdanla Arandaki Bağ Canlı Kalmalı

Dohrnova Turrina olarak çağrımız şudur:
"Bilinçli tüketici değil, sorumlu bir canlı ol!"
Çünkü yediğin her lokma, sadece seni değil, toprağı, suyu, havayı, geleceği besliyor – ya da zehirliyor.
Ve unutma:
Bakterinin yemedği bir şeyi sen neden yiyesin ki?

Dohrnova Turrina Sürdürülebilir Yaşam Derneği
🌱 Geleceği sürdürülebilir ilkelerle birlikte tasarlıyoruz.

Kurucu: Murat ŞERAS
Merkez: Trabzon
Web: www.dohrnovaturrina.com
E-posta: admin@dohrnovaturrina.com
Telefon / WhatsApp: +90 545 670 83 83

Facebook: facebook.com/dohrnovaturrina
Instagram: instagram.com/@dohrnovaturrina
Twitter (X): twitter.com/@DohrnovaTurrina
LinkedIn: linkedin.com/company/dohrnovaturrina/

Yer: Arsin, Trabzon, Türkiye

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilim, Dogma Olabilir mi?

  🔥 Bilim, Dogma Olabilir mi? Gazali’den Günümüze Bilimsel Teorilerin Sorgulanabilirliği Üzerine Bir Düşünce Denemesi "Bilime inanıyorum." Bu söz, günümüzde sıkça duyduğumuz ve çoğu zaman büyük bir güven ifadesi gibi kullanılan bir cümle. Ancak bilime inanmak, onun eleştirilemez ve sorgulanamaz olduğu anlamına mı gelir? Yoksa bilim, sorgulamanın ta kendisi değil midir? Bu yazıda, bilimsel teorilerin geçiciliği, dogmalaşma riski ve felsefi temelleri üzerine; Gazali’nin çağlar ötesi bir örneğinden yola çıkarak eleştirel bir perspektif geliştireceğiz. 🔥 Gazali ve Ateşin Yakması: Nedenselliğe Bir İtiraz İslam düşünürü Gazali , o dönem felsefecilerinin savunduğu " ateş pamuğu yakar " şeklindeki nedensellik anlayışına karşı çıkar. Der ki: “Biz sadece ateşin pamuğu yakmasını alışkanlıkla gözlemliyoruz. Bu, zorunlu bir neden-sonuç ilişkisi değildir. Allah dilerse bu düzeni bozabilir.” Bu, sadece teolojik bir argüman değil; aynı zamanda epistemolojik bir devri...
Devamı

Probiyotik Tüketiyoruz, Ama Pestisitler Ne Diyor?

Resim
  Probiyotik Tüketiyoruz, Ama Pestisitler Ne Diyor? Bağırsak Floramızı Koruduğumuzu Sanarken Ona Zarar mı Veriyoruz? Gerçek Sağlık Nerede Başlar? Evde kefir mayalıyorum. Organik sirke ile turşumu kuruyorum. Kombucha fermantasyon sürecinde her defasında yeni tatlar deniyorum. Amacım basit: bağışıklığımı güçlendirmek, bedenimle dost bir yaşam kurmak. Ama bir gün şu soruyla karşılaştım: “Bu sağlıklı sandığım sebze ve meyveler, aslında bağırsak florama zarar veriyor olabilir mi?” İşte bu yazı, o sorunun peşinden gidiyor. Cevap ararken bulduklarım hem şaşırtıcı hem de düşündürücü. Probiyotikler: İçimizdeki Sessiz Müttefikler Probiyotikler, bağırsaklarımızda yaşayan dost mikroorganizmalar. Onlar sadece sindirimimize değil; bağışıklık sistemimize, ruh halimize ve hatta karar alma mekanizmamıza bile etki ediyor. Bilim dünyası bağırsak mikrobiyotasını artık “ikinci beyin” olarak adlandırıyor. Peki ya biz bu ikinci beynin dostlarını korumaya çalışırken, farkında olmadan onları yo...
Devamı

İnsanlığın Evrimi ve Yeni Eşik: Yapay Zeka Çağında Sürdürülebilirlik Arayışı

Resim
  İnsanlığın Evrimi ve Yeni Eşik: Yapay Zeka Çağında Sürdürülebilirlik Arayışı İnsanlık tarihi, bireyin bir buluşunun tüm kolektif yaşamı dönüştürmesinin öyküsüdür. Küçük gibi görünen bir kıvılcım, çağları başlatan devrimlerin fitilini ateşleyebilir. Ateşin Ardındaki Evrim Ateşin kontrol altına alınması, insanlık tarihinde sadece teknik bir buluş değil, evrimsel bir kırılma noktasıydı. Ateş öncesi insan; çiğ et tüketebilen güçlü çenelere, yoğun sindirim sistemine ve geceyi barınaklarda geçirme alışkanlığına sahipti. Ateşin kullanımıyla birlikte: Çiğ etten pişmiş ete geçildi; bu, sindirim yükünü azalttı, beyin gelişimini tetikledi. Geceleri daha uzun süre uyanık kalabilme sağlandı; bu, sosyal bağların derinleşmesine ve dil gelişimine ortam sağladı. Tehlikelerden korunma güvencesi arttı; yerleşik hayata geçişin ilk tohumları atıldı. Ateşin icadı, var olan birçok becerinin körelmesine, bazılarının evrilmesine, yepyeni becerilerin doğmasına neden oldu. Yazının Doğuşu: Hafızanın El Deği...
Devamı