Medar-ı Maişet Nedir?
Medar-ı Maişet Nedir?
Ve Sürdürülebilir Yaşamla Bağlantısı Nasıl Kurulur?**
“Medar-ı maişet”, Osmanlı Türkçesinden günümüze ulaşan eski ama hâlâ canlı bir kavramdır.
Kelimenin tam karşılığı **“geçim kaynağı, yaşamını sürdürme dayanağı”**dır.
Ama aslında bundan çok daha fazlasıdır.
Bu kavram; bir insanın hayatını sadece nasıl kazandığını değil, hayatını neye dayanarak kurduğunu, hangi düzende yaşadığını, hangi döngülerin içinde var olduğunu anlatır.
Bu nedenle medar-ı maişet, modern çağın tüketim merkezli “kariyer” anlayışının çok ötesinde; ekolojik, kültürel ve etik bir yaşam zemini sunar.
1) Kavramsal Katman: Medar-ı Maişet, Bir Yaşam Döngüsü
Geleneksel toplumlarda medar-ı maişet:
-
Doğayla uyumlu üretim döngülerinden beslenirdi.
-
Mevsimlerin ritmine, toprağın verimine, suyun akışına bağlıydı.
-
Ailenin, mahallenin, köyün ortak emeğiyle şekillenirdi.
-
Kökünü “yalnızca ihtiyacın kadar al” kültüründen alırdı.
Yani geçim, bir tüketim aracından çok bir ekosistem ilişkisiydi.
Bugün ise çoğu insanın medar-ı maişeti, doğayı görmeyen, insanı makineleştiren, zamanını paraya çeviren lineer bir ekonomik sistemin içinde konumlanıyor.
Bu da hem ekolojik hem ruhsal bir dengesizlik yaratıyor.
2) Bireysel Düzey: Kişinin Doğa ile Olan İlişkisi
Medar-ı maişet, aslında bir insanın hangi kaynakları tükettiğini,
hangi becerilerle var olduğunu,
ve yaşamda bıraktığı izin ne olduğunu belirler.
Bu noktada sürdürülebilir yaşam devreye girer:
-
Refuse (Reddet): Gereksiz tüketimi bırakmak, gelir kaynaklarını da buna göre yeniden düşünmek.
-
Reduce (Azalt): Daha az enerji, daha az karbon, daha az kaynakla geçinmeyi öğrenmek.
-
Rethink (Yeniden Düşün): “Para kazanma” ile “yaşama katkı sağlama” arasındaki bağı yeniden kurmak.
-
Resilience (Dayanıklılık): Kırılgan iş modellerinden uzaklaşıp, iklim krizine uyumlu bir geçim altyapısı kurmak.
-
Repurpose (Amaç Yenileme): Var olan becerileri gezegene fayda sağlayacak yeni alanlarda yeniden kullanmak.
Bu dönüşüm, bireyin medar-ı maişetini sadece ekonomik bir zorunluluk değil,
aynı zamanda etik ve ekolojik bir yolculuk haline getirir.
3) Toplumsal Katman: Medar-ı Maişet, Dayanışma Ekonomisinin Kalbidir
Geçmişte Anadolu köylerinde; balıkçının, değirmencinin, demircinin, arıcının medar-ı maişeti aynı zamanda köyün yaşam kaynağıydı.
Birinin üretimi diğerinin ihtiyacını karşılar, karşılıklı bağımlılık doğayı tahrip etmeden işlerdi.
Bugün sürdürülebilir yaşamın savunduğu:
-
Yerel üretim
-
Yerel gıda döngüleri
-
Kooperatifler
-
Topluluk destekli tarım
-
Sosyal girişimler
gibi modeller, aslında medar-ı maişetin bu eski topluluk ruhuna yeniden dönüyor.
Bu yüzden medar-ı maişet, modern sürdürülebilirlik literatüründe “community livelihoods” olarak tartışılan kavramla aynı evrene denk düşer.
4) Ekolojik Katman: Gezegenin İzin Verdiği Medar-ı Maişet
İklim modelleri (EN-ROADS dâhil) bize şunu söylüyor:
Gezegenin sınırları, insanların geçim biçimlerini artık doğrudan belirliyor.
Yani geleceğin medar-ı maişeti:
-
Fosil yakıtla destekli tüketim zincirlerinde değil,
-
yenilenebilir döngülerde,
-
karbon yakalama sistemlerinde (SpiraBas™ gibi),
-
komposttan toprağı iyileştirmede,
-
atıktan değere dönüşümde,
-
biyomimikri temelli tasarımda,
-
onarma ve yeniden üretme ekonomilerinde
var olacak.
Bu nedenle medar-ı maişetin sürdürülebilirlik açısından anlamı,
yaşamı devam ettiren şeyin artık sadece para değil,
gezegenle kurulan uyum olmasıdır.
5) Felsefi Katman: İnsanın Kendini Dönüştürmesi
Medar-ı maişet, insanı kendine sorular sorduran bir kavramdır:
-
“Ben geçimimi sağlarken dünyaya ne yapıyorum?”
-
“Kazandığım para için hangi gezegensel bedelleri ödüyorum?”
-
“Bu geçim biçimi beni insan olarak nasıl dönüştürüyor?”
-
“Yaşam kaynağım gerçekten yaşamı büyütüyor mu, yoksa tüketiyor mu?”
Bu sorular 15R ilkeleriyle birleştiğinde şu sonuca varırız:
Bir insan medar-ı maişetini dönüştürmeden dünyayı dönüştüremez.
Kendi geçim döngüsünü daha etik, daha hafif, daha döngüsel ve daha sorumlu hale getiren biri,
hem kendi yaşamını hem gezegenin yaşamını yeniden kurar.
Sonuç: Medar-ı Maişet, Sürdürülebilir Yaşamın Sessiz Kalbidir
Bir insanın ne yiyip içtiği, nasıl yaşadığı, neyi satın aldığı, ne kadar tükettiği, nasıl çalıştığı, ne ürettiği…
Hepsi medar-ı maişetin parçalarıdır.
Bu kavramı yeniden yorumladığımızda şunu görürüz:
-
Medar-ı maişet, geçmişin nostaljik bir kelimesi değil;
-
geleceğin ekolojik toplumlarının en kritik kavşak noktasıdır.
Ve belki de en önemlisi:
Medar-ı maişet, insanın kendini değiştirerek dünyayı yaşatma çabasıdır.
Dohrnova Turrina’nın da özü tam olarak budur.



Yorumlar
Yorum Gönder