Bilim, Dogma Olabilir mi?
🔥 Bilim, Dogma Olabilir mi?
Gazali’den Günümüze Bilimsel Teorilerin Sorgulanabilirliği Üzerine Bir Düşünce Denemesi
"Bilime inanıyorum." Bu söz, günümüzde sıkça duyduğumuz ve çoğu zaman büyük bir güven ifadesi gibi kullanılan bir cümle. Ancak bilime inanmak, onun eleştirilemez ve sorgulanamaz olduğu anlamına mı gelir? Yoksa bilim, sorgulamanın ta kendisi değil midir?
Bu yazıda, bilimsel teorilerin geçiciliği, dogmalaşma riski ve felsefi temelleri üzerine; Gazali’nin çağlar ötesi bir örneğinden yola çıkarak eleştirel bir perspektif geliştireceğiz.
🔥 Gazali ve Ateşin Yakması: Nedenselliğe Bir İtiraz
İslam düşünürü Gazali, o dönem felsefecilerinin savunduğu "ateş pamuğu yakar" şeklindeki nedensellik anlayışına karşı çıkar. Der ki:
“Biz sadece ateşin pamuğu yakmasını alışkanlıkla gözlemliyoruz. Bu, zorunlu bir neden-sonuç ilişkisi değildir. Allah dilerse bu düzeni bozabilir.”
Bu, sadece teolojik bir argüman değil; aynı zamanda epistemolojik bir devrimdir. Gazali, “şartlar her zaman aynıysa, sonuç da aynı olur” anlayışının zorunlu değil, sadece alışılmış olduğunu savunur.
🔍 Bilimde Teorilerin Geçerliliği: Yanlışlanabilirlik
Modern bilimsel düşünce de, benzer bir noktaya felsefi bir yoldan ulaşmıştır. David Hume, nedenselliğin yalnızca zihinsel bir beklenti olduğunu söylemiş, Karl Popper ise bilimin ancak teorilerin yanlışlanabilirliği üzerine kurulabileceğini savunmuştur.
Özetle:
-
Bilimsel teoriler kanıtlanamaz, sadece şu an için en iyi açıklama olarak kabul edilir.
-
Her teori, çürütülene kadar geçerlidir; bu da bilimi sürekli sorgulamaya açık bir yapıya dönüştürür.
⚠️ Bilimin Dogmalaşma Riski
Ne var ki, tarihsel olarak bazı dönemlerde ve günümüzde, bilim de dogmalaşma riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bilimsel bir teoriye sorgusuz bağlılık, onu eleştirenleri dışlamak ya da alternatif hipotezleri göz ardı etmek, bilimi bir inanç sistemine dönüştürebilir.
Buna örnek olarak:
-
Galileo’nun bilimsel gözlemleri, sadece kilise tarafından değil, dönemin akademik çevreleri tarafından da reddedilmişti.
-
Alternatif enerji kaynaklarına dair birçok fikir, büyük endüstriyel güçlerin gölgesinde uzun süre ciddiye alınmadı.
🌌 Gazali’nin Görüşlerinin Modern Bilimdeki Karşılıkları
Gazali’nin “aynı şartlar altında her zaman aynı sonucu alacağımız kesin değildir” yaklaşımı, bugün:
-
Çoklu evren teorileri
-
Kuantum belirsizliği
-
Kaos teorisi
gibi birçok modern bilimsel alanda ciddi biçimde tartışılmakta.
Örneğin: Kuantum düzeyde, aynı deneysel koşullar altında farklı sonuçlar alınabiliyor. Yani Gazali’nin sezgisel olarak söylediği, bugün deneysel olarak gözlenebilir hale geldi.
🧠 Bu Yaklaşımın Eğitimde ve Toplumda Etkileri Neler Olabilir?
-
Sorgulayan Öğrenciler Yetiştirmek
-
Ezber yerine, “neden böyle?” diye soran çocuklar.
-
Öğrencilere teorilerin geçici olduğunu, zamanla değişebileceğini öğretmek.
-
-
Bilimsel Mütevazılık Geliştirmek
-
Bilim insanlarının “ben bilmiyorum ama öğrenmeye çalışıyorum” diyebilmesini sağlamak.
-
Bilimi putlaştırmadan ona güvenmek.
-
-
Etik ve Açık Bilim Kültürünü Desteklemek
-
Farklı hipotezleri dışlamayan, çoğulcu bir bilim anlayışına geçmek.
-
-
Alternatifleri Dışlamayan Sistemler Kurmak
-
Eğitimden teknolojiye, karar alma süreçlerinden yayıncılığa kadar tüm alanlarda eleştirel düşünceyi teşvik eden yaklaşımlar oluşturmak.
-
🌱 Sonuç: Gazali’den Postmodern Bilime
Gazali, bu sözüyle yalnızca kendi çağını değil, bugünümüzü de aydınlatıyor:
Bilgi, mutlak değildir. Sorgulama bitince ilerleme durur.
Bu anlayışla;
-
Bilimi yüceltmek ama kutsallaştırmamak,
-
Sorgulamayı teşvik etmek ama inkârcılıkla karıştırmamak,
-
Teorileri anlamak ama onlara tapmamak mümkün olur.
Yorumlar
Yorum Gönder