Yaylada Kuzu Var Ama Kuzu Yok: Doğallığın Sertliği Üzerine Bir Hikâye

 

Yaylada Kuzu Var Ama Kuzu Yok: Doğallığın Sertliği Üzerine Bir Hikâye

Yazan: Murat ŞERAS — Dohrnova Turrina Sürdürülebilir Çözümler
Kategori: Yerel Gıda ve Sürdürülebilirlik

Geçtiğimiz günlerde Hıdırnebi Yaylası’ndaydım.
Eniştem burada hem kasap hem restoran işletmeciliği yapıyor.
Yaylada kuzu var, ot var, çoban var — kısacası doğanın kendi döngüsü eksiksiz işliyor.
Ama dükkânda satılan etler, başka illerden getirilen kuzulara ait.

Sorduğumda cevabı sade ama derindi:

“Yerli kuzunun eti sert oluyor, kimse yemiyor.”

Sert et…
Doğal yaşamın bedeli.
Çünkü bu kuzular gün boyu yürüyor, tırmanıyor, kasları sıkılaşıyor, yağ oranı düşüyor.
Yani doğa, her adımlarında etlerini şekillendiriyor.
Fakat tüketici, “doğallığı” değil “yumuşaklığı” arıyor.
Ve böylece, yaylada bile, doğanın içindeyken bile, doğanın ürünü değil konforun ürünü tercih ediliyor.


Doğal Olanı Cezalandırmak

Bu yalnızca bir et meselesi değil; çağın en büyük çelişkilerinden biri.
Doğal davranan hayvanın eti “sert” diye reddediliyor,
hareketsiz yaşayan hayvanın eti “ideal” sayılıyor.
Böylece doğayı cezalandırıp yapaylığı ödüllendiriyoruz.

Modern tüketici, doğayı “konforuna uygun” olduğu sürece seviyor.
Ama doğa, konforlu değil; gerçek, dengeli ve dirençli.


Yerelin Görünmezliği

Bir başka çarpıcı yönü de bu:
Yaylada bile yerel üretim, kendi toprağının ürünü, ikinci plana düşüyor.
Yerli kuzu yalnızca bir et değil; bir coğrafyanın hikâyesidir.
O hikâyeyi kaybettikçe, doğayla olan bağımızı da yitiriyoruz.
Gıda zincirinin ekonomik yönü kadar, kültürel hafızası da aşınıyor.


Dohrnova Turrina’nın Perspektifi: Yeniden Düşünmek, Yeniden Değer Vermek

Dohrnova Turrina olarak biz bu tür örnekleri bir gıda meselesi olarak değil,
bir farkındalık meselesi olarak görüyoruz.

Bizim için asıl soru şudur:

“Tüketim alışkanlıklarımız doğayı nasıl şekillendiriyor — ya da bozuyor?”

Bu anlayışla gelecekte:

  • Doğal Gıda Algısı ve Tüketici Davranışı üzerine farkındalık atölyeleri,

  • Yerli üreticilerle bilgi paylaşımı ve ortak eğitimler,

  • Doğal gıdanın yeniden değer bulduğu bilinçlendirme kampanyaları
    düzenlemeyi hedefliyoruz.

Bu çalışmalar, Dohrnova Turrina’nın doğayla birlikte yeniden düşünme ve üretme vizyonunun bir parçası olacak.


Sertlik mi, Doğallık mı?

Belki de bu soruyu yeniden sormanın zamanı geldi.
Etin sertliği, doğanın direncidir.
Tadına biraz sabırla, biraz farkındalıkla yaklaşırsak,
o sertlikte yaşamın ritmini buluruz.

Ve belki de o zaman, “doğal olanın lezzeti”ni yeniden hatırlarız.


Not:
Bu yazı, Dohrnova Turrina Sürdürülebilir Çözümler’in sürdürülebilir gıda algısı, yerel üretim bilinci ve tüketim davranışları üzerine yürütmeyi planladığı araştırma ve eğitim çalışmalarına düşünsel bir temel sunar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilim, Dogma Olabilir mi?

İnsanlığın Evrimi ve Yeni Eşik: Yapay Zeka Çağında Sürdürülebilirlik Arayışı

Probiyotik Tüketiyoruz, Ama Pestisitler Ne Diyor?