Nostos Algos: Eve Dönüşün Acısı
Nostos Algos: Eve Dönüşün Acısı
İnsanın yuvası doğaydı.
Beton duvarlar değil, mağara duvarlarıydı evi.
Ağaç dallarıydı çatısı, eğrelti otlarıydı yatağı.
Meyve, sebze, kök ve tohum — hepsi bir sofranın adıydı.
Yemek dediğimiz şey; toplamak, bulmak, paylaşmaktı.
Kaşık, dağ çalısından yapılırdı.
İlaç, taze ısırganın içindeki iyilikti.
Gökyüzü; hayallerin üst sınırıydı, bir sonsuzluk öğretmeniydi.
Dalgalar, bilinmeyene çağrıydı; bazen yutardı, bazen kurtarırdı.
Kışın gelen kar, mikropların kırılmasıydı, doğanın kendini iyileştirmesi.
Toprak anaydı.
Damarlarımızdaki kan gibi akan derelerdi yaşam kaynağımız.
Su, su gibi azizdi.
Hayvanlar sadece et değil; yol arkadaşı, kış günlerinde son sığınaktı.
Koyunlar; yün, et ve yaşamın sıcak tarafıydı.
Yaylalar bugünkü anlamda tatil değil; yeniden bağ kurma yeriydi.
Kışlaklar; dinlenme, inziva ve hazırlık zamanıydı.
Ekin umut, tohum ise mirastı.
Tohum saklanırdı; çünkü yarın bilinmezdi.
🌿 Ve sonra ne oldu?
Bu dünya arkamızda kaldı.
Geçmişi “geride” bıraktık.
Unutmadık belki ama bir nevi terk ettik.
Yayla, yılda bir selfie için çıkılan serin bir dağ.
Hayvan; kokusuyla, sesiyle "rahatsız edici" oldu.
Mağara korkunç, ağaç odun, gökyüzü ise artık düşlerin değil, füzelerin geldiği yerdir.
Toprak pis, kar ise yabancı bir lüks.
Ve çocuk, Suudi Arabistan’dan gelen bir çocuk, Hıdırnebi’de avuç avuç karla tanışır — şaşkınlıkla. Evet.
NOSTOS ALGOS.
Eve dönüşün özlemi ve o eve bir daha dönemeyeceğini bilmenin acısı.
Yani nostalji değil sadece, daha derin bir yara:
Hatırlarken bile kanayan bir geçmiş.
🌀 Şimdi Ne Olacak?
Artık şu sorunun tam vakti:
Eve dönebilir miyiz?
Toprağa, göğe, ağaçlara, sessizliğe ve doğaya?
Elbette dönüş mümkün. Ama birebir aynı yere değil.
Yeni bir nostos mümkün: Bilinçle, saygıyla, birlikte.
Öğrenerek, onararak, hatırlayarak.
Doğa bizi hâlâ bekliyor — sabırla, sessizce.
💚 Bir Çağrı:
Nostos algos hepimizi çağırıyor.
Geçmişteki köklerimize, doğayla kurduğumuz kadim ilişkilere, insanca yaşama...
Bu yazı bir son değil, bir başlangıç.
Belki de şu anda ihtiyacımız olan şey, evimizi yeniden hayal etmek.
Toprakla, suyla, rüzgârla.
Bize "ev" diyebilecek kadar yakın bir dünya için.
Yorumlar
Yorum Gönder