Patatesin Kabuğundan Kayıp Tohumlara: Konfor, Hafıza ve Bir Tabak Yemek

 

🥔
Patatesin Kabuğundan Kayıp Tohumlara: Konfor, Hafıza ve Bir Tabak Yemek

Bir zamanlar köyde büyürken, patatesin her şeyini yerdik. Kabuğu dahil. Çünkü azdı.
Az olunca kıymetliydi. Kıymetli olunca hiçbir şey ziyan edilmezdi.

Şimdi yiyecek çok. Seçenek bol. Kabuğu soymak kolay.
Çiğnemeye bile gerek olmayan yiyecekler elimizin altında.
Ama konfor uzun vadede öldürür. Hem bedeni, hem kültürü, hem toprağı.


🌱 Suberin: Unuttuğumuz Koruyucu

Bugün bilim diyor ki, patatesin kabuğunda “suberin” adlı bir madde var.
Kolon kanserine karşı koruyucu, antioksidan ve iltihap giderici etkisi var.
Bağırsak florasını destekliyor, hücreleri koruyor.

Ama biz onu kabukla birlikte çöpe atıyoruz.
Çünkü artık yiyecek bir besin değil, konfor aracı.

Bir tıklamayla sipariş ettiğimiz yemeklerde ne çiğnemek gerek, ne düşünmek.
Ama belki de en çok çiğnediğimiz şey ruhumuzun kökleri.


🍴 Eskiden Yemeği Tümden Yerdik

Sofralar bir kültürdü. Bir hafıza aktarımıydı.
Yemeği sadece yemek değil, saymak, şükretmek ve kucaklamak vardı.

  • Kabuk, çekirdek, sap değerdi.

  • İsraf ayıptı.

  • Paylaşmak doğal, aç kalmak olağandı.

  • Yavaş yemenin saygınlığı vardı.

Modern dünya bize hızlı, kolay ve çok sundu.
Ama doymamıza rağmen tat alamaz hâle geldik.


🌾 Ziraat Tohumu Furyası: Tohumu Kaybetmek

Yaklaşık 25 yıl önce köyde bir “ziraat tohumu” furyası başladı.
Ziraat mısırı, ziraat fasulyesi, ziraat patatesi…

  • Ziraat mısırı rüzgâra dayanıklıymış.

  • Ziraat fasulyesi daha bol verirmiş.

  • Ziraat patatesi daha iriymiş.

Oldu. Evet. Verdi.
Ama tohumla gelen verim, toprakla gelen hafızayı silmeye başladı.

O yıllarda anam babam ziraatten tohum almadılar.
Onların “kendi kıyısı” vardı.
Orada kendi atalarından kalan tohumları yaşatırlardı.
Gururla değil, bilinçle. Sessiz bir direnişle.

Bugün o eski tohumlar aranıyor.
Ama yok.
Unutuldukça kayboldular.


🥔 Misket Patatesler ve Kayıp Lezzet

Annemin bir zamanlar “ineklere verelim” dediği o misket kadar küçük patatesler…
Bugün o patatesleri mumla arıyoruz.

Lezzet onlarda. Yoğunluk onlarda.
Şekli düzgün değil, ama ruhu sağlam.

Şimdi raflarda iri, düzgün, pürüzsüz ama ruhsuz patatesler var.
İçleri boş. Tatları silik. Toprakla bağları kopmuş.

Eskinin küçüğü doyururdu.
Bugünün büyüğü bile tatmin etmiyor.


🔄 Tohum Kayıp, Arayış Gerçek

Bugün “atalık tohum” diyoruz.
"Yerel tür", "doğal üretim" diyoruz.
Tohum takasları yapıyoruz.

Ama aslında bir şeyi geri çağırıyoruz:
Hafızamızı.

Gariban anamın almadığı tohumlar,
bugün torunları tarafından aranıyor.

Tohum demek; sadece gıda değil, geçmişin hikâyesi demek.
Bir sofra demek, bir öğreti demek, bir yolda kalma biçimi demek.


📣 Son Söz: Konforu Soy, Hatırayı Giy

Bu yazı sadece bir patatesin kabuğu hakkında değil.
Bu yazı bir hatırlatma.

Hatırla:

  • Patatesin kabuğunda şifa vardı.

  • Küçük olan doyururdu.

  • Kıtlık, saygıyı doğururdu.

  • Toprak, hikâye anlatırdı.

  • Sofra bir buluşmaydı.

  • Tohum bir emanetti.

Bugün kaybettiklerimizi yeniden kazanmak için,
belki ilk adım, kabuğu soymamak olabilir.

Konforu değil, köklü olanı seç.
Hazırı değil, hatırlanı seç.
Çünkü bazı şeyler çürümekle değil, unutulmakla yok olur.


https:www.dohrnovaturrina.com

https://x.com/DohrnovaTurrina

https://www.instagram.com/dohrnovaturrina/

https://www.linkedin.com/company/dohrnovaturrina/

https://www.youtube.com/@dohrnovaturrina

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Probiyotik Tüketiyoruz, Ama Pestisitler Ne Diyor?

İnsanlığın Evrimi ve Yeni Eşik: Yapay Zeka Çağında Sürdürülebilirlik Arayışı

Bir Gezegen İçin Uyanış- Dohrnova Turrina'nın Kurucusundan Mesaj