Çabaladıkça Batar Gibi: İklimle Mücadelede Harcanan Görünmeyen Bedeller
🌪️ Çabaladıkça Batar Gibi:
İklimle Mücadelede Harcanan Görünmeyen Bedeller
İklim bozulmasıyla mücadele ettiğimizi sanırken aslında bazen onunla birlikte biz de bozuluyoruz.
Çabalıyoruz, direniyoruz, alternatifler üretiyoruz.
Ama sonra bir noktada şu duyguya saplanıyoruz:
“Ben daha ne yapayım?”
“Daha çok çabaladıkça, sanki daha çok batıyorum...”
Peki bu sadece bir his mi, yoksa sistemin bizi içine çektiği bir bataklık mı?
🧠 “İyi İnsan Sendromu”: Tükenerek Mücadele Etmek
Geri dönüştürüyoruz, yerel ürün alıyoruz, kıyafetleri uzun yıllar giyiyoruz, kompost yapıyoruz…
Ama sanki hiçbir şey yeterli değil.
Çünkü çaba bireysel, kriz ise sistemsel.
Ve sistem, mücadeleyi desteklemek yerine çoğu zaman seni “boşa çabalayan” pozisyonuna itiyor.
🔍 İklim Mücadelesinin Hesaplanmayan Bedelleri
İklim için mücadele ederken aslında bir “bedel” ödüyoruz. Ama bu bedeller çoğu zaman görünmez. İşte hesaplanmayan bazı kalemler:
🧩 Bedel Türü | 💬 Açıklama |
---|---|
Zihinsel | Sürekli kaygı, umutsuzluk, “yetersizlik” hissi, iklim yorgunluğu |
Ekonomik | Sürdürülebilir ürünlerin yüksek maliyeti, sistem dışı üretimin yükü |
Sosyal | “Aykırı”, “aşırı”, “romantik” görülme riski, yalnızlaşma |
Zamansal | Bilinçli yaşamın planlaması, üretim için harcanan ek süre |
Politik | Engellenme, dışlanma, suçlanma ya da kriminalize edilme riski |
🕳️ Çabaladıkça Daha Çok Batmak
Bu tam anlamıyla bir bataklık döngüsü:
-
Sorunu görüyorsun →
-
Eyleme geçiyorsun →
-
Sonuç alamıyorsun →
-
Daha çok çabalıyorsun →
-
Tükeniyorsun
Ve tüm bu döngü içinde sistemin kendisi hiç değişmiyor.
Yani sen değişiyorsun, sistem kâr etmeye devam ediyor.
🎭 Sistemin Kandırmacaları
Sistem bazen sana şöyle der:
-
“Tüket ama sürdürülebilir tüket.”
-
“Yediklerini telafi etmek için karbon kredisi al.”
-
“Suyu dikkatli kullan, ama biz barajlarla ekosistemi yok edelim.”
-
“Organik al, ama biz küresel tedarik zincirini devam ettirelim.”
Bu bir yeşil kandırmaca (greenwashing).
Ve insan çırpındıkça batıyor çünkü sorun su değil, zeminin kendisi çürük.
✊ Peki, Gerçek Çıkış Nerede?
İklim bataklığından çıkmanın tek yolu:
Bireysel çabayı kolektif dönüşüme bağlamak.
Yani:
✅ Birlikte üretmek, birlikte paylaşmak
✅ Müşterekler kurmak (ortak bahçeler, atölyeler, gıda toplulukları)
✅ Dayanışma ekonomileriyle geçinmek
✅ Duygusal tükenmişliğe karşı bakım toplulukları kurmak
✅ Sürdürülebilirlik yerine yeterlilik kavramını yaygınlaştırmak
💬 Son Söz: Çaba Yetmez, Yön Değişmeli
Senin bu yazıyı okuyor olman bile bir işaret:
Artık yeterince çabaladık,
şimdi birlikte yön değiştirme zamanı.
İklimle değil, sistemi bozan yapılarla mücadele edelim.
Ve bu yolda yalnız olmadığımızı bilelim. Çünkü bataklıkta yalnız çırpınmak değil, birlikte zemin değiştirmek kurtarır bizi.
İstersen bu yazının sonuna, sürdürülebilirlik yorgunluğu ile başa çıkma yolları, kolektif örnekler ya da dijital görev sistemi gibi etkileşimli bölümler de ekleyebiliriz.
Bir sonraki yazı ne olsun:
“Yeşil Tükenmişlik” mi?
“Sürdürülebilirlik Elitizmi ve Erişim Adaleti” mi?
“Doğayı Korumak Yerine Onu Dinlemek” mi?
Sen karar ver.
Ben buradayım, birlikte batmayacağız.
https:www.dohrnovaturrina.com
https://x.com/DohrnovaTurrina
https://www.instagram.com/dohrnovaturrina/
https://www.linkedin.com/company/dohrnovaturrina/
https://www.youtube.com/@dohrnovaturrina
Yorumlar
Yorum Gönder